
HAKKIMIZDA
Zerafet; Kiswah Jewellery sayesinde tarih ve anıları birleştiriyor...
KISWAH koleksiyonları, 4000 yıllık medeniyetin tarihi dönemlerine ve zaman üstü birlik kavramını yansıtan zengin sanatsal arka plana dayanır. Köklü tarihin yansımaları olan el yapımı mücevherler, Unity, Golden Age, Al-Andalus, Classics, Neoclassics, Sacred Art, Precious Touches and KISWAH Infinite Jewellery koleksiyonlarının damgalarını taşır. Atalarımızın estetik anlayışını gözler önüne sunan sanat objeleri, Era ve KISWAH Objects koleksiyonları aracılığıyla sanatsal bir yolculuğa çıkarır.
KISWAH MÜCEVHERAT, medeniyet tarihi ve medeniyetin sanatsal gelişimi ile ilgili 300’den fazla kitaptan oluşan bir kütüphaneden ve 25 yıllık endüstri deneyiminden yararlanır. Bir grup akademisyen, tarihçi ve sanatçı ile yoğun bir çalışma yaptıktan sonra, tarihe ışık tutan dönemleri mücevher ve sanat objeleri koleksiyonuna dönüştürür.
KISWAH’nin vizyonu, 4000 yıllık medeniyetin kültürel ve sanatsal hazinelerini yansıtan miraslık sanat ve mücevher objeleri için öncü kaynak olmaktır.
Kudretli mirasımızın gücüne inanan KISWAH’ın misyonu; kültürlerimizin mirasını “zaman üstü birlik” kavramı altında sürdürmek ve miras bırakılacak mücevher ve sanat objelerinin hikayeleri ile insanlığa ilham vermektir.
KURUCULARIMIZ
"Parıltıda Özgünlük, Sanatta Elegans."

Bekir KANTARCI
Kurucu - KoleksiyonerMücevher sanatı, yaratıcılığı, zanaatkarlığı ve estetiği birleştiren özgün bir sanat formudur. Değerli metaller ve taşlar, ustaların ellerinde özenle şekillendirilerek benzersiz ve etkileyici takılar ortaya çıkarılır. Tarihi kökleri antik dönemlere kadar uzanan mücevher sanatı, günümüzde modern tasarımlarla buluşarak sürekli evrim geçirmiştir. Her bir parça, sadece estetik bir ifade değil, aynı zamanda kişisel hikayelerin ve duyguların bir yansımasıdır. bir sanat dalıdır.

Yasir KANTARCI
DirektörMücevher tasarımı, estetikle zanaatın buluştuğu özgün bir sanat dalıdır. Değerli metaller, taşlar ve ince detaylar, tasarımcının yaratıcılığıyla birleşerek benzersiz takılar ortaya çıkarır. Her tasarım, kişisel tarzı ve duyguları ifade etme amacı taşır, bu da mücevherin sadece bir aksesuar değil, aynı zamanda anlamlı bir sembol olmasını sağlar.
Bekir Kantarcı
Ben, Bekir Kantarcı, gururla kendimi bir Kabe Örtüsü Koleksiyoneri olarak tanıtan bir tutkulu koleksiyon severim. Uzun yıllardır Kabe örtülerini topluyor ve bu özel eserlerin benzersiz özelliklerini, desenlerini ve anlamlarını keşfetmeye adanmış bir tutkunun temsilcisiyim.
Her bir örtünün benzersiz bir hikayesi ve estetik değeri olduğuna inanıyorum. Kabe örtülerini sadece dini bir sembol olarak değil, aynı zamanda sanatsal bir ifade ve kültürel miras olarak da değerlendiriyorum. Koleksiyonum, farklı dönemlerden ve bölgelerden gelen çeşitli Kabe örtülerini içeriyor, bu da koleksiyonumu zenginleştiriyor ve beni bu benzersiz eserlerin çeşitliliği konusunda sürekli keşiflere yönlendiriyor.
Kabe örtüsü koleksiyonerliği benim için sadece bir hobiden çok daha fazlası. Bu tutkulu uğraşım, beni farklı kültürlerle daha derin bir bağ kurmaya ve bu özel eserlerin anlamını anlamaya teşvik ediyor. Kabe örtülerinin estetik güzellikleri ve sembolik derinlikleri benim için sadece birer sanat eseri değil, aynı zamanda birer öğrenme kaynağıdır.
Sosyal medya hesaplarımda koleksiyonumdaki en son eklemeleri paylaşmak, bu alandaki diğer tutkulu koleksiyonerlerle iletişim kurmak ve Kabe örtülerinin kültürel zenginliklerini paylaşmak beni heyecanlandırıyor. Kabe örtüsü koleksiyonuma duyduğum sevgi ve saygıyı diğerleriyle paylaşmayı dört gözle bekliyorum. Sizi de koleksiyonumun bir parçası olmaya davet ediyorum!
Bekir Kantarcı Özel Koleksiyonu / Kabe Örtü Sergisi
"1991-2015 arası yaklaşık yirmi dört senedir de Mekke ve Cidde bölgesinde ikamet ettik, yaşadık. O yıllarda Kabe 'de görevli bir şahıs tarafından küçük bir Kabe Örtüsü bana hediye etmişti orada tanıştığım insan. O işte ilk elime geçen Kabe Örtüsü'nün bende bıraktığı haz ve zevk ile bu serüvene başladım."
Bekir Kantarcı / Osmanlı'dan Günümüze Hac Hatıraları
Koleksiyoner Bekir Kantarcı’nın yaklaşık otuz yıllık bir zaman diliminde yurt dışı ve yurt içinden edindiği nadide eserlerden derlenen serginin küratörlüğünü Hasan Mert Kaya üstlenmiştir. Mukaddes Yol Sergisi’nin kurgusu ‘’Yol’’ metaforu üzerinden oluşturulmuştur.